15 Nisan 2015 Çarşamba

Ek Gıda

Ek gıda ne kadar çabuk gündemimize geldin böyle?

Oysa; sütüm yetiyor mu? Sütümün kalitesi iyi mi? Hangi aralıklarla emzirmeliyim? olaylarını daha yeni aşıp, herşeyi rayına oturtup; anne sütü verebilmenin mutluluğunu ve rahatlığını yaşarken ek gıda konuşmaya başlamak yepyeni soruların beynimi istila etmesine sebep oldu.

Aybilge yaklaşık 4.5 aylıkken; erken mi? Normal mi? Meyve mi? Sebze mi? Suyu mu? Püresi mi? sorularıyla başa çıkıp, doktorumuzun önerisi doğrultusunda minik tadımlarla başladık ek gıda yolculuğumuza.


İlk olarak elma, sonra armut ve ardından havuç suyu tattırdım bebeğime. Porselen (Ya da cam rende) rendeden geçirip, temiz bir tülbentten süzerek verdim. Herhangi bir alerji olasılığına karşı "Üç gün bekleme kuralı"nı uyguladım. Çeyrek elma-armut, bir küçük havucun yarısı kadar miktarlar; bebeğimin sindirim sisteminin katı ve pütürlü gıdaya hazırlanmasına yardımcı oldu. Elma tadımının ilk gününde (organik yeşil elma) yüzünü ekşitme, istememe durumları yaşadık normal olarak. Benim hayalimde anne sütünden sonra ilk kez farklı bir tat alan Aybilge kuzu; ağzını şapırdatmalıydı, çok sevmeliydi vs. -Ah bu annelerin yedirip içirme arzusu, daha ilk aylardan ele geçiriyordu beni- Üç gün bekleyip armut suyuna geçince istekli bir şekilde içti minik bebeğim. Bu sefer de kaşıkla içmek istemiyordu, ben de alıştırma biberonunu devreye soktum.

Havuç tadımına geçtiğimizde kaşığı yeniden denedim ve önceki denemelerime göre daha başarılı oldum. Aybilge'm ise yarım havuç suyunu hüpletti. Dahası olsa içecek gibi gözüküyordu. :)

Bundan sonra sırada meyve-sebze karışımları ve püreler var. (Elma-armut, elma-havuç ile devam edeceğiz)

Birde benim gibi bebeğim herşeyi yesin içsincilere doktorumuzun notunu iletelim. "Bu tadımlarda bebek içiyor diye fazla verilmemeli. Adı üzerinde "tadım". :)"

Sevgiler,
Ayolelut


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder